BAHAR,
YARATICILIK VE YAZIYLA TERAPİ ÜZERİNE
Bahar gelir, çiçekler yeşerir… Tabiat
ana gençleşir... Altın sarısı Güneş ağırlanır can yuvasında çiçeklerin… Mis
kokular saçılır dört bir yana… İlham perileri başlar oyunlarına…
Gönüller yeşerir, yazarlar şairler dile,
müzisyenler sese, ressamlar renge gelir… Kimi hüzne gark olur, kimisi sevince…
Kimisi de dev duygu dalgalarının dibinde zirvesinde savrulup durur…
İşte öylesine yoğunlaşıp coşar ki
duygular yazıya, şiire, ezgilere, resimlere taşar… Anlatılmasa olmaz… Dışa vurulmasa dayanılmaz… Bu
ahval, ister yaratıcılıkla ister doğrudan anlatılırsa şifalanır, dayanır,
arınır ve arıtır canlar… Gizli simya misali dozunu yakalayanda zehir, panzehir
olur… Böylece, yaşama sevinçle tutunulur ve okuyanlar, dinleyenler, görenler de
yaşama sevinçle tutundurulur… Nihayetinde sevinç paylaştıkça çoğalır, dert
paylaştıkça azalır…
Yazıyla Terapi’nin şifahi bir yöntemi
olarak gördüğüm şiir ile şairlerin dünyasındaki Bahar’a bakmaya ne dersiniz?
Ezgi Yaz
Uzman
Klinik Psikolog
DESEM Kİ
Desem ki
vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların
en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende
seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en
kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden
kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların
en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım
yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen
benim için,
Hava kadar
lazım,
Ekmek kadar
mübarek,
Su gibi aziz
bir şeysin;
Nimettensin,
nimettensin!
Desem ki...
İnan bana
sevgilim inan,
Evimde
şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda
en eski şarap.
Ben sende
yaşıyorum,
Sen bende
hüküm sürmektesin.
Bırak ben
söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla,
nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden
sonra bir gün,
Şayet sesimi
fark edemezsen,
Rüzgârların,
nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki
ölmüşüm.
Fakat yine
üzülme, müsterih ol;
Kabirde
böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden
sonra
Tekrar
duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki
mahşer günüdür
Ortalığa
düşmüşüm seni arıyorum.
Cahit Sıtkı
Tarancı
NİSAN’SA
“İmkansız şey
Şiir
yazmak,
Âşıksan
eğer;
Ve
yazmamak,
Aylardan nisansa…”
Orhan Veli Kanık
BAHAR ŞİİRİ
Bu sabah mutluluğa aç pencereni
Bir güzel arın dünkü kederinden
Bahar geldi bahar geldi güneşin doğduğu yerden
Çocuğum uzat ellerini
Şu güzelim bulut gözlü buzağıyı
Duy böyle koşturan sevinci
Dinle nasıl telaş telaş çarpıyor
Toprak ananın kalbi
Şöyle yanı başıma çimenlere uzan
Kulak ver gümbürtüsüne dünyanın
Baharın gençliğin ve aşkın
Türküsünü söyleyelim bir ağızdan
Ataol Behramoğlu
BAHARIN İLK SABAHLARI
Tüyden hafif olurum
böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.
Sanırım
ki günler hep güzel gidecek;
Her sabah böyle bahar;
Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
Derim ki: ´Sıkıntılar duradursun!´
Şairliğimle yetinir,
Avunurum.
Orhan Veli Kanık