11 Temmuz 2016 Pazartesi




KLASİK TÜRK MÜZİĞİMİZİN TERAPİ İŞLEVLERİNDEN BİRİ:
"SEZGİSEL ALGILAMA YETİLERİNİ VE BECERİLERİ GEŞLİŞTİRMEK"



     İnsan ruhunun gizlerinin derinliklerindeki alemlere dair sezilenler gönül gözü açılan bestecilerin, müzisyenlerin, şairlerin, yazarların ve aynalarına ışık olur. Yaradılışa, varoluşa, ilme, bilime ve sanata dair sırları içeren o ışıklar adeta kararan gönlümüze nasıl güneş doğacağının ilminin yolunu anlatan define haritalarıdır... 


   Yahya Kemal Beyatlı'nın "Eski Musiki" adlı şiirinde geçerek gönlümü ve ruhumu daha da kamaştıran şu kutsal sezişleri sizinle paylaşmak istiyorum. Eski Musiki ile kast ettiği "Klasik Türk Müziğimiz."(Pek çok alanda olduğu gibi adlandırmada kavram karmaşası olan yer yer Türk Sanat Müziği, Türk Sanat Musikisi, Klasik Türk Musikisi, Geleneksel Türk Sanat Müziği, Alaturka Müzik olarak diye de adlandırılan türdeki Türk Müziğimiz.)



      "Açar altın bir anahtarla ruh ufuklarını,
       Hemen yayılmaya başlar sadâ ve nûr akını."

                                            Yahya Kemal Beyatlı

    Diyeceksiniz ki "İyi de bir iki sözden vararak genellemelere ulaşmak ne kadar gerçekçi ve doğru?"Ben de size bir iki sözle genellemelere varmanın doğru olmadığını söyleyeceğim. Bu bir iki söz meselesi değil elbette. Uzun yıllar süren akademik eğitimim, ruhsal eğitimim, sanat eğitimim, araştırmalarım, gözlemlerim, uygulamalarım sürecinde vardığım ve uzun uzun anlatmam icap eden gerçeklerin özünü ihtiva eden cümlelerin; ömrünü sanata, ilime, bilime adayan, ülkesine, dünyaya, insanlığa hizmet eden, katkıda bulunan, kültür mirası bırakan, insanların yüce gönüllerinden dökülmüş olması..

   Yahya Kemal'in aynasında yansıttığı ışıktan yola çıkarak anlatmak istediğim asıl konuya gelince:

   İnsan biyolojik, psikolojik, sosyal ve sezgisel bir varlıktır. Doğru seçilen müziğin insanın sezgisel algılama yetilerini ve becerilerini geliştirdiğini ve insanı psikolojik olarak kuvvetlendirerek varoluşsal bir bütünlük duygusuna kavuşturduğuna can-ı gönülden inanmaktayım ve gözlemlemekteyim. Özellikle Klasik Türk Müziğimizin makam yapısının sunduğu zengin uyaranların akıl ve gönül birliğini sağlayarak bahsettiğim bu terapötik işlevleri gerçekleştirdiğini düşünmekteyim. 

      

       Saygılarımla ve en içten sevgilerimle 

Ezgi Yaz
Uzm. Klinik Psikolog
Psikolojik Danışman











"Musiki, insanın ruhunu saflaştıran, bir yüce ilimdir."

                                             İsmail Dede Efendi

8 Temmuz 2016 Cuma

"Sevgi gelince tüm eksiklikler biter...."
                                         Yunus Emre
                       
   

                      SEVDİKLERİMİZE...
            Yıllar önce bir seminerde öğrendiğim bu "Aborjin Duası"nı sizlerle paylaşmak geldi içimden... İnsanın sevdikleri için dileyebileceği ne de güzel temenniler... Bakalım siz de beğenecek misiniz? Bu temenniler benden size gelsin. Hepinize en mutlusundan, huzurlusundan başarılısından gönlünüzce günler diliyorum. 

                   Sevgiyle kalın...

                     "ABORJİN DUASI

        Her şey yeterli olsun! Seni ayakta tutmaya yetecek kadar güzelliklerle dolu bir yaşam sürmeni diliyorum. Aydınlık bakış açısına sahip olmana yetecek kadar güneş diliyorum. Güneşi daha çok sevmene yetecek kadar yağmur diliyorum. Yaşamdaki en küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek kadar acı diliyorum. İsteklerini tatmin etmeye yetecek kadar kazanç diliyorum. Sahip olduğun her şeyi takdir etmene yetecek kadar kayıp diliyorum. Son elvedayı atlatmana yetecek kadar merhaba diliyorum."

                                                Ezgi Yaz
                                                                                             Uzman Klinik Psikolog
                                                                                         Psikolojik Danışman


                








            HAYATIN ZORLUKLARINA DAİR

Her zaman huzurlu ve mutlu olmak isteriz. Bunun için de elimizden geleni yaparız. Bazen ne yaparsak yapalım hiç bir şey yolunda gitmiyor gibi görünür. Böyle zamanlarda bütün sıkıntılar üst üste gelmiştir. Adeta boğulmak üzereyizdir. Zihnimiz uyuşmuştur, sağlıklı düşünemeyiz. Saplantılı bir şekilde olumsuzlukların bataklığında çırpınırız.

Böyle durumlarda ne yapabiliriz? Günü kurtarmak adına geçici oyalanma yollarına gidip bizi üzen şeyleri unutmaya çalışmak aslında kendimizden kaçmaktır. Ruh sağlığımızın var olan durumdan en az derecede etkilenmesi için, bizi üzen şeyle yüzleşmeliyiz. O durumu yok saymayıp inkar etmeyip varlığını kabullenmeliyiz. Sıkıntımızı lafta değil gönülden kabullendikten sonra onun bizim ruhsal gelişimimiz için bir fırsat olduğunu kendimize hatırlatmalıyız. Çünkü acılar olgunlaştırır ve hayatın zorluklarına karşı bizi çelikten bir zırhla donatır. Geçmiş zamanlarda  hiç atlatamayacağınızı sandığınız zor dönemleri anımsayıp o dönemleri atlatma sürecinizde neler kazandığınızı bir kağıda yazın ve bu yazdıklarınızı defalarca okuyun. Zorluklarla mücadele edebilme gücünüzün yaradılışınızın bir uzvu olduğunu hissedin... Bugün ayaktaysanız bir zamanlar yaşadığınız bazı zorlukların üstesinden gelebildiniz demektir.

Yaşadığınız zorluğun, acının geçici olduğunu asla unutmayın. Ağaçlar sonbaharda yapraklarını döker ve ilkbaharda taptaze bir hal ile yeniden doğar. Siz de zor dönemlerinizi atlatınca eskisinden daha güçlü, daha canlı ve daha cesur olarak doğacaksınız...

Yaşadığınız dertler birer rehberdir. Kendi içinize açılan kapılara götürür sizi... Sabır ise her şeyin anahtarıdır. Mevlana'nın dediği gibi. Hepimizin zaman zaman derde ve sabra ihtiyacı olur... Bu yüzden hayatınızda ne olursa olun kendinize küsüp kızmayın... Her şeye rağmen yaşama dört elle sarılın...

Acınızın ağırlığını taşıyamadığınız anlarda derdinizi kağıda dökün... Sonra o kağıdı kendinizi hazır hissettiğiniz zaman yakın yahut yırtıp atın... O kağıtla birlikte dertlerinizin de yok olduğunu hayal edin... Rahatladığınızı hissedeceksiniz...

     Nihayetinde her şey olacağına varacak, su akacak yolunu bulacak... Hatanız varsa ders alın. Aslında hiç bir şey yolunda gitmiyor gibi görünse de ruhunuzun bir eğitimden geçtiğine inanın ve yaşadığınız her zorluğu ruhsal gelişiminiz için bir fırsat olarak görün... Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için elinizden geleni yapın ve sonrasında akışına bırakın...

                                                                                 Ezgi Yaz
                                                                        Uzm. Klinik Psikolog
                                                                         Psikolojik Danışman

3 Temmuz 2016 Pazar














MÜZİK


Burada ben varım, orada o var.
Buraya oradan gelen bu şarkılar,
Atar beni oraya, onu buraya kadar.


Ben orada olurum, o buraya gelince.
Buluşamayacağız bu müzik bitmedikçe.


                                 Özdemir Asaf