28 Ekim 2015 Çarşamba

ÇOCUKLUK ÇAĞI TRAVMATİK YAŞANTILARI VE YAZIYLA TERAPİ

              
              Bir çocuğun annesini veya babasını yitirmesi, onun için oldukça acı bir travmatik yaşantıdır.... Hele ki bir çocuğun annesini ve babasını art arda yitirmesi onun ruhunda onulması zor yaralar açmakta ve kişinin ruhsal bütünlüğünü tehdit etmektedir...
             Kişilerin yaşadıkları zorlayıcı yaşantılarıyla baş etmelerinin yolları farklı olsa da pek çok kişi için yazmak travmatik yaşantıları saran, iyileştiren ve hatta eskisinden daha dayanıklı hale getiren bir şifalı eldir...
             Yazmak, travmatik yaşantılarda ruhsal bağışıklık sisteminin devreye girerek kişinin bilinçdışı bir güdümle acıyla başa çıkmasını sağlayan ve o acının algılanan yoğunluğunu azaltarak uzun vadede kişiyi güçlendirip o acıyı yok eden ruhsal bütünlüğünü koruyan  iyileştirici bir mekanizmadır...
             Türk Edebiyatı'nın Kıymetli yazarlarından İnci Aral da küçük yaşlarda anne ve babasını kaybetmiştir... Yazarak ruhundaki yaraları sarıp iyileştirmiş ve böylelikle hayata tutunmuştur:
              
«Her zaman yazmayı bir terapi olarak gördüm. Terapiye gitmektense yazmayı yeğlerim. Yazmak beni iyileştirdi. Çünkü benim çok zor bir çocukluğum oldu. Çok küçük yaşta anne babamı kaybettim. Ailemiz dağıldı. Okumak ve yazmak beni hem daha iyi bir insan yaptı, daha sevgi dolu, daha vicdanlı bir insan haline getirdi. İnsanı öğrendim çünkü. Hem de doğrudan yazarak iyileştim ben. O ruhumdaki yaraları iyileştirdim
                                              
                                                                        İnci Aral
 

 
      Türk Edebiyatı'nın Kıymetli yazarlarından Ahmet Haşim de çocukluk çağında, çok düşkün olduğu annesini kaybetmiştir... Annesinin ölümünün ruhunda yarattığı tahribatın izlerini ilk şiirlerine yansıtmıştır... Şiirlerinin hayali aleminde annesinin merhametli kollarını, çocukluğunu yaşatarak bu travmatik yaşantıyla baş etmiş; böylelikle de hayata tutunmuştur...
    
      

 
 
       Yazarak çocukluk çağı travmatik yaşantılarıyla baş edip hayata tutunan pek çok insan vardır. Hem Türk Edebiyatı'nda hem Dünya Edebiyatı'nda... Konu ile ilgili merakınız var ise yüksek lisans tezlerimi okuyarak bu konu hakkında daha ayrıntılı bir bilgi edinebilirsiniz...
       Belirtmeliyim ki yazmanın iyileştirici etkilerini yalnızca edebiyat dünyasında görülmemektedir. Yaşamın her alanında yazmanın  iyileştirici etkilerini görmek, deneyimlemek mümkündür...
     Araştırmalarımda, kişisel çalışmalarımda, gözlemlerimde;  danışanlarıma ve öğrencilerime uyguladığım "Yazıyla Terapi" ile yazının iyileştirici etkisini görmeye devam etmekteyim... Ancak şu an burada, Psikoloji Bilimi'nin etik ilkelerinden "gizlilik" gereğince bu çalışmalarımıza yer vermeyi uygun görmüyorum... Danışanlarımdan ve öğrencilerimden izin aldıktan sonra; onların isimlerini gizleyerek geliştirip uyguladığım "Yazıyla Terapi" seanslarından örnekleri yeri geldikçe sizinle paylaşmayı umut ediyorum..
 
                                             Uzman Klinik Psikolog Ezgi Yaz 
       
 
       
 
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder